Önce araştırma faslı
AMANNN DİKKAT 🙂
Kozmetiklerden pek anlarım ama itiraf edeyim, mutfak işlerine gelince çabucak gözüm korkar. Yine de YouTube’da Fransız usulü omlet videolarına baktım, tarif defterlerine göz gezdirdim. Biraz havalı, azcık yağlı, bol yumurtalı olacakmış. Dedim tamam, ben bu işe varım!
Malzemeleri Toplama
Evde ne var ne yok baktım: Üç yumurta, bir parça tereyağı, tuzum, karabiberim, biraz da kaşar peyniri (Fransız olmasa da ne yapalım, elde bu var). Ekstra bir şey ekleyeyim dedim ama “Yok hayatım, bugün sade şıklık!” diye kendime ket vurdum. Malzemeleri tezgâha sıraladım, her birini podyuma çıkarmışım gibi hissediyorum. “Haydi kızlar, şov başlıyor!”
İŞE KOYULMA
ÖNCE YUMURTALARI BİR GÜZEL ÇIRPTIM. O ÇIRPMA ANINDA KENDİMİ SANKİ BACKSTAGE’DE HAZIRLANAN BİR DRAG QUEEN GİBİ HİSSEDİYORUM: BİRAZ PARLATICI, BİRAZ ALLIK… BURADA İSE TUZ, KARABİBER! TEREYAĞINI TAVADA ISITTIM. O KADAR ZARİF ERİYOR Kİ, SANKİ NAZLI BİR BALERİN… TAVAYA YUMURTA KARIŞIMINI DA EKLEYİNCE BİR KOKU YAYILDI EVE, SORMAYIN GİTSİN. DAHA ÖNCE KOKLAMADIĞIM KADAR HAVALI, “TEMİZ” BİR KOKU DİYEYİM SİZE. HER HÂLDE BU FRANSIZ ESİNTİSİ DEDİKLERİ ŞEY BU OLSA GEREK.
O anın heyecanı
Yumurtalar tavada yavaşça pıtırdamaya başladığında ben de heyecanlanmaya başladım. Çünkü biliyorsunuz, omlet dediğin nazlı olur, bir bakmışsın lastik gibi, bir bakmışsın yarısı çiğ kalmış. “Allah’ım ne olur rezil olmayayım,” dedim. Halbuki kimseye rezil olmuyorum, kendime rezil olacağım en fazla. Ama işte, dramatik olmak mesleğimizin gereği!
Dikkat, çeviriyoruz!
Derken omlet pişmeye başladı, alt tarafı hafiften renk değiştirdi. Onu tavada şöyle bir kıvırmak var ya, işte orası tam bir runway dönüşü gibi. Tavanın sapını şöyle bir tutup, kolumu kırarak zarifçe döndürdüm. Aman diyeyim, eğer tavanız ağırsa kol kası şart! Ben az kalsın bileğimi burkuyordum. Neyse, başardım sonunda.
Servis ve Havalı Dokunuş
Omleti tabağa aldığımda bir baktım ki tam Instagram’lık! Bi’ kenarından hafif peynir eriyerek akmış, üstü pürüzsüz, altın sarısı… Dedim “Haydi gızzz, sana da bir son dokunuş!” Bir tutam maydanoz serptim, bir dilim ekmek de yanına kondurdum. Hatta fotoğraf çekip paylaştım, altına da “La vie en omelette!” yazdım. İki dakika sonra zaten mesajlar gelmeye başladı: “Tatlım nasıl yaptın?”, “Ay çok güzel gözüküyor,” falan filan.
Dedim ki kendi kendime, “Ya Elmas (artık adımı ne koyarsanız), sen bu işi çok güzel kıvırıyorsun.” Bir travesti olarak hayatımda nicelerini keşfettim ama şu Fransız usulü omlet, vallahi içimdeki gurmeyi ortaya çıkardı. Hem basit, hem şık, hem de tam “benlik” bir lezzet. Bir de bu kadar güzel sonuç alacağıma inanmazdım. Mutfak, sahneye benziyor sonuçta: Işıklar doğru ayarlanırsa, malzemeler yerli yerinde kullanılırsa ve elbette ki biraz da kendine güven varsa, ortaya nefis bir şov çıkıyor.
Neticede, bir omlet üzerinden kimliğimi, tutkumun rengini, kendi ışığımı yansıtabiliyorum. Mutfakta da kim olduğun değil, nasıl hissettiğin ve yaratıcılığını nasıl kullandığın önemli. Fransız usulü omlet de bunun en havalı yollarından biri, benden söylemesi. Denemesi bedava hayatım, hadi sen de kalk mutfağa! N’olur n’olmaz, senin de içinde saklı bir Fransız var belki. Afiyet olsun, öpüldünüz!
Hayatım, madem bu kadar övdük omleti, bir de tarifi yazalım da tam olsun, değil mi? Hem senin de elinin altında bulunsun, belki bir sabah kalkar, “Hadi bugün Fransız olalım!” dersin. İşte sana Fransız usulü omletin püf noktaları ve adım adım tarifi.
Malzemeler
3 adet yumurta (Kendini iyice ortaya koyan, mümkünse organik olsun; sahnede parlasın diye)
1 çorba kaşığı tereyağı (Ya da eğer istersen yarım çorba kaşığı zeytinyağı ile karıştırabilirsin)
Bir tutam tuz (Fazla abartma, azı karar çoğu zarar)
Bir çimdik karabiber (Ben gizli gizli pul biber de atıyorum; sen bilirsin)
Dilersen içine biraz rendelenmiş kaşar veya beyaz peynir (Fransızlar genelde “gruyère” sever ama evde ne varsa canım, cüzdan da önemli)
Hazırlık Aşaması
Yumurtaları Çırp:
Geniş bir kâse al, yumurtaları kır.
Tuzunu ve karabiberini ekle. (İstersen başka baharat da ekleyebilirsin, ben bazen çok “Yaramaz” hissedersem muskat rendesi bile koyuyorum.)
Sonra bir çatal veya çırpma teliyle “Hop! Hop! Hop!” diyerek iyice karıştır. Köpüklü bir yapı elde edersen omletin daha kabarık olur.
Tavayı Hazırla:
Orta boy, yapışmaz tabanlı bir tava seç (Çünkü bu hanım ağalar nazlı, yapışırsa nazlanırlar).
Ocağı orta ateşte aç, bir yemek kaşığı tereyağını tavaya koy.
Tereyağı nazlı nazlı eriyecek, şöyle çıtırtılı bir ses çıkmaya başlayacak. Rengi çok kararmadan, tam eriyince “işte geldim burdayım” anıdır.
Pişirme Aşaması
Yumurtaları Ekle:
Çırptığın yumurtaları tavaya yavaşça dök. O an bir podyuma çıkıyormuşsun gibi havaya gir, hiç korkma!
Tavayı hafifçe sağa sola oynatarak yumurtanın her tarafa eşit yayılmasını sağla.
Altını Kontrol Et:
Yaklaşık 30-40 saniye sonra bir spatula yardımıyla kenarlarını kontrol et. Altı çok hafif renk almışsa, tam zamanı.
Omletin orta kısmı hala hafif suluysa, mükemmel gidiyorsun demektir.
Peyniri Ekle (İsteğe Bağlı):
Kullanmaya niyetliysen rendelenmiş peynirini tam bu aşamada ortasına serpiştir. Peynir, omletin sıcaklığıyla yavaşça eriyip cilalanacak.
Kıvırma ve Dönüş (Runway Anı):
Fransız usulü omlet, genelde silindir şeklinde katlanır ya da zarifçe ikiye katlanır.
O ünlü “kıvrılma” anında kendini podyumda hisset:
Spatulayla omletin bir kenarını hafifçe kaldır, orta kısmına doğru katla.
Tavayı hafifçe öne doğru eğerek omletin diğer kenarını da üstüne doğru yuvarla (ya da sadece ikiye katla).
Zor gibi görünüyor ama asıl marifetli olan sensin hayranım, yaparsın sen!
Son Dokunuşlarr:
Çok bekletmeden ocağı kapat. Unutma, Fransız omletinin içi biraz kremsi kalmalı.
Omleti nazikçe tabağa kaydır. O an “Ta-ta-taaaam!” demek serbest.
Servis Önerisi
Üstüne azıcık maydanoz ya da frenk soğanı kıy, tablo misali.
Yanına taze çıtır ekmek, belki bir dilim avokado ya da hafif tereyağlı kızarmış ekmek.
Kahveni, çayını veya portakal suyunu da unutma. Sen bu sofranın yıldızısın, her şey yanında parlasın!
Püf Noktalar
Ateş Kontrolü: Aşırı yüksek ateşte pişirirsen altı çok hızlı yanar, üstü çiğ kalır. “Orta ateş” ideal.
Baharat Dengelemesi: Çok fazla baharat, Fransız zarafetini gölgelemesin; hafif dokunuşlar makbul.
Yağ Seçimi: Tereyağı, mis gibi bir aroma verir. Zeytinyağı da hafiflik katar. Hatta ikisini karıştırıp “double show” yapabilirsin.
İç Dolgu (Opsiyonel): Peynirli, otlu, mantarlı yapabilirsin. Ama Fransız usulünün özü, sade ve kremsi olması. Kendini en iyi onda ifade ediyor.