Bakırköy, İstanbul’un yaşam dolu ve farklı kültürlere ev sahipliği yapan semtlerinden biri. Bu renkli atmosferde, LGBT+ topluluğunun da önemli bir yer tuttuğu bilinir. Bugün sizlere, Bakırköy’de yaşayan ve bu semtin bir parçası haline gelmiş travesti bireylerle yaptığımız bir söyleşiyi aktarıyoruz.
2025 Yılı Röportaj
Muhabir: Merhaba! Öncelikle, bu söyleşi için zaman ayırdığınız için çok teşekkür ederim. Bakırköy’de travesti birey olarak yaşam nasıl?
Aylin: Merhaba! Biz teşekkür ederiz. Bakırköy, kendine has bir özgürlük sunuyor. Burada insanlar genelde daha anlayışlı ve hoşgörülü. Elbette bazen zorluklar yaşıyoruz ama genel olarak Bakırköy, farklılıklara açık bir semt diyebilirim.
Muhabir: Peki, bu semtte yaşamanın en güzel yanları nedir?
Ece: Bakırköy, sanatı ve kültüre olan yatkınlığıyla bilinir. Buradaki cafeler, tiyatrolar ve sokak etkinlikleri sayesinde kendimizi ifade edebileceğimiz alanlar bulabiliyoruz. Birçok LGBT+ dostu mekan var ve bu mekanlarda kendimizi oldukça rahat hissediyoruz.
Muhabir: Toplumsal kabul anlamında Bakırköy sizce nasıl bir noktada?
Aylin: Genel olarak olumlu diyebilirim. Burada farklı kültürlerden insanlar bir arada yaşıyor ve bu da bir nevi hoşgörüyü beraberinde getiriyor. Ancak elbette, önyargıları tamamen yıkmak kolay değil. Biz de üzerimize düşen sorumluluğu alıp insanlarla diyaloğ kurmaya çalışıyoruz.
Muhabir: Peki, buradaki günlük hayatınız nasıl geçiyor?
Ece: Gündüzleri genelde kafelerde arkadaşlarımızla buluşuyoruz ya da alışveriş yapıyoruz. Akşamları ise bazen tiyatroya ya da sahne performanslarına katılıyoruz. Bakırköy’ün bu hareketli yaşamı bize enerji veriyor diyebilirim.
Muhabir: Sizin için topluluk dayanışması ne kadar önemli?
Aylin: Çok önemli! Birbirimize destek olmak zorundayız. Burada bir travesti birey olarak yaşamak kolay değil, ancak dayanışmayla önümüzdeki engelleri aşabiliyoruz. Birbirimize moral veriyor, zor zamanlarda yan yana duruyoruz.
Muhabir: Gelecekle ilgili beklentileriniz neler?
Ece: Toplumun daha da bilinçlenmesini ve farklılıklara saygı duymasını istiyoruz. Kendi kimliğimizle özgürce yaşayabileceğimiz bir şehir ve ülke hayal ediyoruz. Bunun için küçük de olsa her gün bir adım atmaya çalışıyoruz.
Muhabir: Son olarak, sizinle aynı durumdaki bireylere ne söylemek istersiniz?
Aylin: Asla pes etmesinler. Kendilerine inansınlar ve hayatta ne istiyorlarsa peşinden gitsinler. Biz buradayız ve bu dayanışmayı daha da gençleştirmek için herkesi yanımıza bekliyoruz.
Muhabir: Bu çok anlamlı bir mesaj. Teşekkür ederim, çok keyifli bir söyleşi oldu.
Ece: Biz teşekkür ederiz! İyi ki varsınız.
Bu söyleşi, Bakırköy travestilerinin yaşam tarzına, hayallerine ve zorluklarla mücadelesine bir pencere aralıyor. Onların hikayeleri, farklılıkların kabulünün ve dayanışmanın ne kadar değerli olduğunu bir kez daha gösteriyor.
Muhabir: Merhaba, bize vakit ayırdığınız için çok teşekkür ederim. Bakırköy’de travesti olarak yaşam nasıl bir deneyim?
Selin: Merhaba! Bu soruya cevap vermek aslında biraz karışık. Bakırköy’ün genel havası hoşgörülü ve insanlar burada biraz daha açık fikirli. Ancak toplumsal önyargılar hala var ve zaman zaman bu durumu hissediyoruz. Buna rağmen, kendimizi ifade etmek için burasının daha uygun bir yer olduğunu düşünüyoruz.
Muhabir: Kendinizi burada daha rahat hissediyor musunuz?
Deniz: Evet, kesinlikle. Bakırköy’ün sokaklarında yürürken ya da kafelerde zaman geçirirken kendimizi daha özgür hissediyoruz. Elbette bazı güzel mekanların LGBT+ dostu olması da bunda etkili. Ama en önemlisi, burada birbirimizi destekliyor olmamız.
Muhabir: Birbirinizi desteklemekten bahsettiniz. Dayanışma sizin için ne ifade ediyor?
Selin: Dayanışma bizim hayatımızın merkezinde. Zorluklarla tek başımıza mücadele etmek çok yorucu olabilir. Ama birbirimize destek olduğumuzda daha güçlü hissediyoruz. Mesela, yeni bir yere gitmek ya da bir etkinlik organize etmek gibi konularda birbirimize hep yardımcı oluyoruz.
Muhabir: Toplumun travesti bireylere bakışıyla ilgili ne düşünüyorsunuz?
Deniz: Bu konuda hala alınması gereken uzun bir yol var. Ama Bakırköy gibi yerlerde insanlar farklılıklara daha saygılı ve bu bizi umutlandırıyor. Yine de bazı durumlarda ayrımcılıkla karşılaşıyoruz. Bizim isteğimiz, herkesin bir birey olarak kabul edilmesi ve farklılıkların normalleşmesi.
Muhabir: Günlük hayatta sizi en çok mutlu eden şeyler nelerdir?
Selin: Basit şeyler bile çok mutlu edici olabiliyor. Bir kafenin bizi güler yüzle karşılaması, arkadaşlarımla güzel bir gün geçirmek veya bir etkinlikte sahne almak… Bu ufak güzellikler hayatımıza renk katıyor.
Muhabir: Gelecekle ilgili beklentileriniz ve hayalleriniz nelerdir?
Deniz: Daha fazla kabul görmek ve toplumsal önyargıların azalması en büyük beklentimiz. Kendi kimliğimizle özgürce yaşayabileceğimiz bir dünya istiyoruz. Bunun çok kolay olmadığını biliyoruz ama dayanışmayla bunu başaracağımıza inanıyoruz.
Muhabir: Son olarak, bu söyleşiye okuyacak insanların travesti bireylere bakışıyla ilgili bir mesajınız var mı?
Selin: Biz de herkes gibi hayal kuran, sevinen, üzülen insanlız. Bizi bir etiketle değil, bir birey olarak görmelerini istiyoruz. Sevgi ve saygı, her şeyin anahtır. Bu konuda daha çok farkındalık yaratılması gerekiyor.
Deniz: Evet, tam olarak böyle. İnsanları anlamak için önce dinlemek gerekir. Bu söyleşiyle bile, belki birinin fikrini biraz olsun değiştirebiliriz.
Muhabir: Bu samimi sohbet için çok teşekkür ederim. Hikayeleriniz gerçekten çok önemli ve ilham verici.
Selin: Biz teşekkür ederiz. Sesimizi duyurduğunuz için minnettarız.
Bu röportaj, travesti bireylerin günlük hayatta yaşadıklarını, zorlukları ve umutlarını daha yakından anlamamıza olanak sağlıyor. Her bireyin kendini özgürce ifade edebildiği bir toplum için dayanışma ve anlayış çok önemli.